4-6 yaş çocuk eğitimi sürecinde çocuklar okula hazırlanırken, sosyalleşmeyi, dayanışmayı, paylaşmayı ve birlikte çalışmayı öğrenir. 4-6 yaş çocuk eğitimi ve okul öncesi eğitimdeki amaç; çocukların var olan yeteneklerini ortaya çıkartmak ve öğrenmeye olan ilgiyi uyandırmaktır. Bu dönemler, araştırmacılara göre çocukların öğrenme potansiyellerinin en yüksek olduğu dönemlerdir.

İnsanların bir araya geldiği her ortamda; aile, iş, eğitim kurumu, siyasal parti, toplum vs. uyuşmazlık ortaya çıkabilir ve bu çözülmesi gereken bir problem haline dönüşür. Bu uyuşmazlıklar insan doğasının ve sosyalliğinin kaçınılmazıdır. Uyuşmazlıklar iyi bir şekilde yönetildiğinde ilerleyici ve yenilikçi bir hâl alırken; çözüm getirilmez ise yıkıcı ve parçalayıcı özelliğe sahiptir.

Özellikle günümüzde, bazı üniversite mezunlarının iş bulamadığına tanıklık ederken bir yandan da henüz mezun olmuş ya da son sınıf öğrencilerinin farklı bölümlerden gelmelerine rağmen kolayca iş bulabildiklerine şahit oluyoruz. Bazen de aynı okulu ve aynı bölümü bitiren kişilerin farklı meslek alanlarında çalıştıklarını fark ediyoruz. Peki bu nasıl oluyor?

Eğitim Koçluğu; öğrencinin akademik ve sosyal hayattaki becerilerini geliştirmek ve başarılarını arttırmak için uygulanan bir çalışma metodudur. Öğrencinin düşünme sistemini olumlu şekilde geliştirip, kendini tanımasını öğretir ve hedef belirlemesini sağlar. Koç, öğrenciyle kurduğu güven bağıyla, çıkılan bu yolda onu destekler, motive eder ve yol gösterir.

Sokratik Diyalog Yöntemine dayanan P4C Eğitimi (Çocuklar için Felsefe), Columbia Üniversitesi’nde felsefe profesörü olan Amerikalı filozof Matthew Lipman tarafından 1970 yıllarında geliştirilmiş ve zamanla akademisyen ve eğitimcilerin çalışmalarıyla ilerlemiş ve yaygınlaşmıştır.

Aile, toplumun en küçük ama en önemli birimidir. Fakat aileyi önemli hâle getiren aile kavramı değil, bireylerdir. Dolayısıyla bir aile kurumunun önemi ve kazanımı, aile bireylerinin ilişkilerine ve iletişim biçimine bağlıdır. Burada devreye giren kavram ise aile danışmanlığıdır.

Göç İdaresi Başkanlığının verilerine göre 16 Mart 2023 tarihi itibariyle Türkiye’de 3 milyon 447 bin 837 göçmen yaşamaktadır. Bu rakam oldukça ciddi olup konu ile alakalı yapılması gereken hukuki düzenlemeler ve alanında uzmanlaşmış kişilere de ihtiyaç duyulduğuna işaret etmektedir.